Ana içeriğe atla

Tüketim Esareti

 

Yeryüzündeki her şeyi tüketme çılgınlığı


 

“Tükendik, tükettik her şeyi

Havayı, suyu, tüm dünyayı kirlettik

Geriye kalan hiçlerle avunmaya çalıştık

Beceremeyince günün birinde

Son vedalarımızı ederek sahneden ayrıldık…”


    Tüketme çılgınlığının doruk noktalarda olduğu günümüz insanı artık daha da tahammülsüzleşti. Her şeye kolayca sahip olabilmek miydi bu duruma neden olan, elimizin altında olan teknoloji sayesinde bir tıkla ulaşabilmek mesela? Kaçımız ansiklopedinin tozlu sayfalarında parmaklarımızı dolaştırarak saatlerce aradığımız şeylere ulaşmanın hazzını yaşamakta?

    Her şey çok basitleşti, hatta öyle bir safhaya geldi ki bu insanlara bile yansıdı. Artık kimse gerçekten bir şeyler öğrenmek için kendini zorlamıyor. Çünkü ihtiyacı olduğunda aradığı bilginin ona bir tık uzağında olduğunun farkında. Beynimizi işlevsiz hale getirmeye dünden razıymış gibi bunun gönüllüsü olup övünmeye bile başladık.

    Her şey elbet bitiyor, son elbet gelecek. Ne kadar mesafede olduğunun farkında değiliz yalnızca. Canlı veya cansız her şeyi tüketme çılgınlığıyla birlikte insanlar birbirlerini de tüketmeye başladı. Sevgiler sanallaştı, gösteriş budalası insanların sahnelerinde sergilenmek için süslendi. İnsanlar birbirine göstermek için ilişkiler, arkadaşlıklar kurmaya başladı ve gerçek olmayan ilişkiler nedeniyle en ufak kırgınlıkta iletişimlerini bitirmek onlar için hiç de zor bir durum olmadı. Duygularımız karman çorman bir durumda. Nelerden hoşlanıyoruz bilmiyoruz. Bu tüketim çılgınlığı nedeniyle her şeyden mutsuz olmaya başladık. Hayattan keyif al(a)mamaya… Gerçekten bu kadar mutsuz muyum diye sor bir kendine. Gerçekten mutsuz muyum, yoksa mutsuz görünmekle prim sağlayan bu sosyal medya mı beni böyle hissetmeye zorluyor? O kadar alıştık ki bu duyguya mutlu olabileceğimiz anları ittik elimizin tersiyle. Bir küme oluşturduk kendimize ve onun içinde sıkışıp kaldık. Fobilerimiz hobilerimize baskın gelmeye başladı. Artık üretime geçmenin zamanı gelmedi mi? Daha nereye kadar başkalarının senin için yarattığı ve senin de fark etmeden yaşamaya devam ettiğin bu ahmaklar evreninde kalmaya devam edeceksin? Kendini bulman için vaktin varken yap bunu, keşke demek kadar berbat bir şey yok çünkü.






Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

2021 Hedeflerim Mimi

      Yeni yıla  sayılı günler kala Konumuz Kitap blogunda yayımlanan 2021 hedeflerim miminden esinlenerek amaçlarımı beni teşvik etmesi için yazmaya karar verdim. Ayrıca onun 2021 Hedefleri Mimi için buraya tıklayarak okuyabilirsiniz 💖 İsteyen herkesi bu mimi yapması için davet ediyorum :)

Sonu Gelmeyen Planlar

   "Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir." 

Emek ve Değer

       Haftasonu ablamların ittirmesiyle Ege'de ilk kez zeytin toplama işine giriştim. Hem evde boş boş oturup ekran süremi daha da arttırmayıp hem de oksijen alayım dedim. Tedbili mekanda ferahlık vardır sözüne uyup çıktık yola. Başlarda her şey çok güzel gidiyordu, tırmıklarla zeytinleri indirmeler, biraz sitemler ve söylenmelerle yere saçılanları toplayıp kovalara doldurmalar... Ama normal yaşantımda az hareket edip spor da yapmayan, fiziksel aktivitesi sadece bir odadan bir odaya yürümekle sınırlı olan biri olduğum için malumunuz 1 saatte yorulmaya başladım. Hırslıyım ama devam ettim, sıcağı sıcağına fiziksel ağrı da pek hissedilmiyor. Oradan oraya koşturup durdum. Acısı bir gün sonra çıkacakmış fark edemedim.      Açık havada en sevdiğim şey kahvaltı, sohbet muhabbetle kahvaltı da edildi. Çaylar, kahveler de içildi. Kahve içip bir yandan zeytinleri dalından ayırırken de bu miniğe rastlandı. Sarılmış bir zeytin dalına kamufle etmiş kendini. Dalından ayırınca üzüldüm biraz, bıra

Sıcak Ev

  ...O sıcak evimiz, artık buz gibi Dört duvar üstüme geliyor sanki Her şey öylesine anlamsız boş ki...